Türk futbolunda Galatasaray her zaman bir kulüpten daha fazlası olarak öne çıkmıştır. Mükemmellik, dayanıklılık ve kimlik mirasını simgelemiştir. Galatasaray dün, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) borç yapılandırma programından resmen çekilerek finansal yolculuğunda önemli bir adım attı. İlk bakışta bu, rutin bir finansal hamle gibi görünebilir; son bir ödeme, imzalanan bir sözleşme, temizlenen bir bilanço. Ancak yakın tarihin ağırlığını anlayanlar için bu, mali bir kapanıştan çok daha fazlasıydı. Bu, etkisi abartılamayacak bir adamın, Mustafa Cengiz’in liderliğinde başlayan bir hayatta kalma hikayesinin son bölümüydü.
Galatasaray’ı Sarsan Kriz
Dünün gerçekte ne anlama geldiğini anlamak için 2018’e geri dönmeliyiz. Galatasaray, Türkiye’nin en prestijli kulüplerinden biri olmasına rağmen derin bir mali çalkantı içindeydi. Borçlar kontrolden çıkmış, likidite daralmış ve UEFA’nın Finansal Fair Play düzenlemeleri konusunda ensesinde hissettiği baskıyla kulüp uçurumun kenarındaydı.
Enter Mustafa Cengiz.
Ocak 2018’de kulübün başkanı seçilen Cengiz, mali bir girdabın içine düşmüştü. Birçok kişi, Galatasaray’ın rekabetçi kalabileceğinden, hatta iflastan kurtulabileceğinden bile şüphe ediyordu. Ödenmeyen oyuncu maaşları ve artan faiz yükümlülüklerinin sıkça gündeme geldiği bir dönemdi. Ancak Cengiz, bu fırtınadan kaçınmak yerine, bu fırtınaya göğüs gerdi.
Bankalar Birliği Anlaşması: Bir Can Simidi
2019 yılında, birçok Türk bankasına olan borçlar kulübün günlük faaliyetlerini tehdit ederken, Türkiye Futbol Federasyonu ve Türkiye Bankalar Birliği radikal bir çözüm önerdi: Kulüplerin istikrarını sağlayacak bir borç yeniden yapılandırma çerçevesi. Bu, tartışmalı, kısıtlayıcı ve birçok yönden bir ölçüde mali özerklikten vazgeçmek anlamına geliyordu; ancak aynı zamanda bir can simidiydi.
Cengiz’in liderliğinde Galatasaray, programa çaresizlikten değil, stratejik bir hamle olarak dahil oldu. Kulübün önce kanamayı durdurmadan ilerleyemeyeceğini biliyordu. Yeniden yapılandırma, kulübün borçlarını konsolide etmesine, ödeme vadelerini uzatmasına ve en önemlisi zaman kazanmasına olanak tanıyacaktı. Ancak bunun bedeli sıkı denetim ve sınırlı mali manevra kabiliyetiydi. Eleştirmenler alay etti. Cengiz ise kararlıydı.
İstikrarı Yıl Yıl Artırarak İnşa Ediyoruz
Sonraki yıllar zorluydu. Galatasaray, sahadaki rekabetçiliği yönetim kurulundaki temkinle dengelemek zorundaydı. Fedakarlıklar yapıldı; büyük transferler ertelendi, bütçeler kısıldı ve her liranın hesabı sorulmaya başlandı. Ancak kulüp yavaş yavaş toparlanmaya başladı.
Cengiz’in yönetimi mükemmel değildi. Yoğun eleştiriler, siyasi çekişmeler ve sonunda kişisel hayatını etkileyecek sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Ancak tüm bunlara rağmen, nihai hedefinden asla vazgeçmedi: Galatasaray’ı mali bağımsızlığına kavuşturmak.
Cumhurbaşkanlığı görevi 2021’de sona erdi ve Mustafa Cengiz aynı yılın ilerleyen zamanlarında vefat etti. Ancak başlattığı mali kurtarma süreci devam etti.
Dünün Geri Çekilmesi: Sessiz Bir Devrim
Galatasaray’ın 22 Temmuz 2025’te Bankalar Birliği’nden ayrılacağının açıklanması, büyük bir coşkuyla karşılanmamış olabilir, ancak coşkuyu hak ediyor. Bu, kulübün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, alacaklılarını memnun ettiğini ve bir zamanlar finansal faaliyetlerini kısıtlayan denetime artık ihtiyaç duymadığını gösteriyor.
Bu hamle, gelecekteki özgürlüğün kilidini açıyor. Kulüp artık kendi kaderini yeniden şekillendirme, yatırım yapma, büyüme ve tarihine yakışır bir seviyede rekabet etme özerkliğine sahip. Bu sadece finansal bir dönüm noktası değil, aynı zamanda ahlaki bir zafer de. Galatasaray baskı altında çökmedi. Yeniden yapılandı, borcunu ödedi ve yeniden yükseldi.
Ve bunların hiçbiri Mustafa Cengiz olmasaydı gerçekleşemezdi.
Geri Dönüşün Mimarını Anma
Cengiz’in mirası, seçim zaferleri veya yüksek sesli basın toplantılarıyla sınırlı kalmamalı. Asıl mirası, görünmeyen işlerinde yatıyor: yönetim kurulu toplantıları, zorlu telefon görüşmeleri, muhasebe defterlerini inceleyerek geçen geceler, çok az kişinin istediği ama herkesin ihtiyaç duyduğu bir anlaşmayı imzalama kararlılığı.
Bu son bölümü görecek kadar yaşamadı ama dün, herkesin zaferi kadar onun da zaferiydi. Çok az kişinin iyi biteceğine inandığı bir hikâyenin ilk satırlarını yazmaya cesaret eden adamdı. “Borçlu olduğumuz her kuruşu ödeyeceğiz” diyen ilk kişiydi. Ve şimdi kulüp tam da bunu yaptı.
Fedakarlık Üzerine Kurulu Bir Gelecek
Galatasaray, borç yapılandırmasının zincirlerinden kurtularak yeni bir döneme adım atarken, taraftarları bu başarının ciddiyetini anlamalıdır. Bu sadece bilançolar veya bankacılık terimleriyle ilgili değil. Dürüstlük, liderlik ve vizyonla ilgili.
Mustafa Cengiz, Galatasaray’a en kıt oldukları dönemde bunları kazandırdı. Katkıları sadece kulüp kayıtlarında değil, taraftarların kalbinde de yer almayı hak ediyor. Galatasaray dün sadece bir hesabı kapatmadı. Bir hayatta kalma dönemini kapattı ve yeniden doğuş dönemine başladı.
Önsözü yazma cesaretini gösteren adamı hatırlayalım.
Nur içinde yat Mustafa Cengiz. Hikayen yaşamaya devam ediyor.